Ana Sayfa Blog Sayfa 14

NFT Çılgınlığı ve DeFi Trendleri

0

Kripto para dünyasında iki büyük trend olan NFT çılgınlığı ve DeFi’nin yükselişi ile piyasalar sarsılıyor! Benzersiz dijital varlıkları temsil eden NFT’ler, sanat ve kültür alanında devrim yaratırken, merkezi olmayan finansal hizmetlerin sunulduğu DeFi protokolleri, geleneksel finansı altüst ediyor.

Bu heyecan verici trendleri keşfedin ve kripto para dünyasının geleceğini şekillendiren bu iki alanın yatırımcıları nasıl etkilediğini ve piyasaları nasıl dönüştürdüğünü öğrenin. Gelin, NFT çılgınlığı ve DeFi trendlerinin kripto para dünyasına getirdiği yenilikleri keşfedelim!

NFT (Non-Fungible Token) Çılgınlığı

Özellikle 2020 yılından bu yana, NFT’lerin popülerliği artmış durumda. Sanat eserleri, dijital koleksiyonlar ve oyun içi öğeler gibi birçok farklı alanda NFT’ler kullanılıyor. 2022 yılının son çeyreğinde NFT’ler için rüzgar tersine esmeye başlasa da bunun çok uzun sürmeyeceği düşünülüyor.

NFT nedir ve hayatımıza ne katıyor?

NFT (Non-Fungible Token), blok zinciri teknolojisi kullanılarak oluşturulan ve benzersizliğini temsil eden dijital varlıkları ifade eden bir terimdir. “Non-fungible” terimi, Türkçe’ye “değiştirilemez” veya “birbirinin yerine geçmez” olarak çevrilebilir.

NFT’ler, dijital varlıkların benzersiz olduğunu kanıtlayan ve takip eden dijital token’lardır. Bu token’lar, blok zinciri üzerinde benzersiz bir kimlik veya dijital sertifika olarak hareket eder. NFT’ler, sanat eserleri, müzik parçaları, video klipleri, oyun içi öğeler, sanal mülkler ve daha birçok farklı dijital varlık türünü temsil edebilir.

NFT’lerin benzersizliği, her birinin benzersiz bir dijital kodla ilişkilendirilmiş olmasıyla sağlanır. Bu kodlar, NFT’lerin takip edilmesini ve sahiplik kaydının blok zinciri üzerinde tutulmasını sağlar. NFT’ler, satın alınabilir, satılabilir ve takas edilebilir, bu da kullanıcıların dijital varlıkları koleksiyonlamalarına, ticaret yapmalarına ve dijital ekosistemlerde etkileşimde bulunmalarına olanak tanır.

NFT’ler, kripto para dünyasında büyük bir ilgi uyandırmıştır. Sanatçılar, yaratıcılar ve koleksiyoncular, NFT’lerin sağladığı benzersizlik ve sahiplik fırsatlarından faydalanmak için bu alana ilgi göstermektedir. Ancak, NFT’lerin popülaritesi ve değeri dalgalanabilir ve piyasada belirli riskler de bulunabilir.

NFT’lerin Özellikleri

    1. Sanat ve Kültür Alanında Yenilik: NFT’ler, sanat ve kültür alanında büyük bir yenilik getiriyor. Sanatçılar, eserlerini dijital olarak tokenize ederek, orijinal ve benzersiz bir dijital varlık olarak sunabiliyorlar. Bu da sanatçıların eserlerini daha geniş bir kitleyle paylaşmalarını, satmalarını ve doğrudan dijital olarak alım satım yapmalarını sağlıyor.
    2. Sanatçıların Gelir Elde Etme Fırsatları: NFT’ler, sanatçılar için gelir elde etme fırsatları sunuyor. Bir sanat eserinin NFT olarak tokenize edilmesi ve satılması, sanatçıya doğrudan gelir sağlayabilir. Ayrıca, NFT’lerin ikincil piyasalarda alım satımı sayesinde, sanatçılar eserlerinin değer kazanmasından da faydalanabilir.
    3. Koleksiyonculuk Trendi: NFT’ler, dijital koleksiyonculuk trendini tetikliyor. Kullanıcılar, NFT’leri biriktirebilir, dijital koleksiyonlarını oluşturabilir ve benzersiz dijital varlıkların sahibi olabilirler. Bu da dijital dünyada benzersiz varlıkların sahiplenilmesini ve ticaretini teşvik ediyor.
    4. Blockchain Teknolojisinin Yaygınlaşması: NFT’ler, blok zinciri teknolojisinin yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor. NFT’lerin kaydı ve takibi, blok zinciri üzerinde gerçekleştiriliyor ve bu da teknolojinin güvenilirliği ve şeffaflığı ön plana çıkarıyor.
    5. Piyasa Volatilitesi: NFT’ler, kripto para piyasasında dalgalanmalara neden olabilir. Bazı NFT’ler, yüksek fiyatlarla alıcı bulurken, diğerleri değer kaybedebilir. Bu, piyasada belirli bir volatiliteye ve spekülasyona yol açabilir.

DeFi (Decentralized Finance) Trendleri

Merkezi olmayan finans (DeFi), kripto para dünyasının en hızlı büyüyen alanlarından biri haline geldi. DeFi protokolleri, geleneksel finansal hizmetleri sunmak için blok zinciri teknolojisini kullanıyor.

DeFi nedir ve hayatımıza ne katıyor?

DeFi (Decentralized Finance), merkezi olmayan finans anlamına gelir. DeFi, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırarak blok zinciri ve kripto para teknolojilerini kullanarak finansal hizmetlerin sunulduğu bir ekosistemdir.

DeFi protokolleri, blok zinciri üzerinde akıllı sözleşmeler aracılığıyla çalışır. Bu protokoller, kredi verme, borç alma, takas işlemleri, likidite sağlama, tahvil ve türev işlemleri gibi çeşitli finansal hizmetler sunar. Bunlar, birçok insanın geleneksel finansal sistemlere erişimini kısıtlayan sınırlamaları ortadan kaldırırken, kullanıcılara daha geniş bir finansal özgürlük ve kontrol sağlar.

DeFi’nin (Decentralized Finance) Özellikleri

  1. Finansal Hizmetlere Erişim ve Kullanıcı Deneyimi: DeFi, merkezi olmayan finansal hizmetler sunarak, geleneksel finansal aracıları ortadan kaldırır. Bu, kripto para kullanıcılarının finansal hizmetlere erişimini kolaylaştırır ve daha geniş bir kitleye ulaşmalarını sağlar. DeFi protokolleri, kullanıcıların kredi alma, mevduat yapma, likidite sağlama ve diğer finansal işlemleri gerçekleştirme konusunda daha hızlı ve daha uygun maliyetli bir deneyim sunabilir.
  2. Yüksek Getiri Fırsatları: DeFi, kripto para kullanıcılarına yüksek getiri fırsatları sunabilir. Likidite havuzlarına katılarak, kullanıcılar faiz, komisyon veya ticaret işlemlerinden elde edilen geliri paylaşabilirler. Ayrıca, DeFi protokolleri, kripto para yatırımlarından kaynaklanan getirileri artırma potansiyeli sunar.
  3. Finansal Ürün Çeşitliliği: DeFi, kullanıcılara çeşitli finansal ürünler sunar. Kullanıcılar, farklı DeFi protokollerinde token takası yapabilir, borç verme ve kredi alma işlemleri gerçekleştirebilir, türev ürünler ticareti yapabilir ve daha fazlasını yapabilir. Bu çeşitlilik, kripto para kullanıcılarının finansal ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilir ve daha fazla seçenek sunar.
  4. Düzenleyici Zorluklar ve Riskler: DeFi, merkezi olmayan bir yapıya sahip olduğu için, düzenleyici zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Regülasyonların eksikliği veya belirsizliği, DeFi projeleri ve kullanıcılar için riskler oluşturabilir. Ayrıca, bazı DeFi protokolleri güvenlik açıkları veya akıllı sözleşme hataları nedeniyle saldırılara açık olabilir.
  5. Kripto Para Ekosisteminin Büyümesi: DeFi, kripto para ekosisteminin büyümesini destekleyebilir. Kullanıcılar, DeFi protokolleri üzerinde aktif olarak işlem yaparak, kripto paraların benimsenmesini artırabilir ve ekosisteme likidite sağlayabilirler. Bu da kripto paraların genel olarak popülerliğini ve değerini artırabilir.

Kripto para dünyasındaki az bilinen büyük Skandallar!

0

Kripto para birimleri, blok zinciri teknolojisinin yükselişi ile birlikte birçok yatırımcı için yeni bir çağ başlatmıştır. Ancak bu hızla büyüyen alan, aynı zamanda manipülasyon ve dolandırıcılık gibi unsurların da kol gezdiği bir yer olmuştur. Fırsatları ve riskleri bir arada barındıran yatırım dünyasında basit gibi görünen veri sızıntıları ile bile kullanıcı hesapları ele geçirilebiliyorken, bunun çok daha ötesinde kullanıcıları dolandıran kripto para borsaları da ne yazık ki yüksek kazanç vaatleriyle binlerce kişiyi milyonlarca dolar dolandırabiliyorlar. Şimdi size az bilinen ve çabuk unutulan kripto para skandallarını anlatıyoruz.

İşte son yıllarda yaşanan büyük kripto para skandallarından bazıları:

BitConnect Ponzi Şeması:

BitConnect, kullanıcılarına yıllık %120’ye kadar kazanç sağlama vaadinde bulunan bir kripto para birimi idi. Ancak 2018’de platform, bir Ponzi şeması olarak ifşa edildi ve çöktü. İnsanların milyonlarca dolarını kaybettiği bu skandal, kripto para dünyasının denetim eksikliğini gözler önüne serdi.

QuadrigaCX CEO’nun Gizemli Ölümü:

QuadrigaCX, Kanada merkezli bir kripto para borsasıydı. CEO’su Gerald Cotten‘ın beklenmedik ölümü sonucunda, şirketin kontrolünde olan 190 milyon dolar değerindeki kripto paralar erişilemez hale geldi. Cotten’ın laptop’unun şifresini sadece o bildiği için, müşterilerin varlıkları donduruldu ve halen çözülememiş bir sorun olarak duruyor.

Mt. Gox Hack’lenmesi:

2014 yılında, dünyanın en büyük Bitcoin borsası olan Mt. Gox, 460 milyon dolar değerindeki 740,000 Bitcoin’in çalındığı bir saldırıya uğradı ve iflas etti. Bu hack’lenme, o sıradaki tüm Bitcoinlerin %6’sına denk geliyordu. Bu olay, kripto para borsalarının güvenlik açısından ne kadar hassas olduğunu dünya çapında bir kitleye gösterdi.

ICO Scam’leri (Başlangıç Coin Teşvikleri):

ICO’lar, yeni bir kripto para birimini başlatmanın popüler bir yoludur. Ancak bu ICO’lardan bazıları, yatırımcılardan milyonlarca dolar topladıktan sonra ortadan kayboldu. En büyük örneklerden biri olan Centra Tech, ünlü boksör Floyd Mayweather ve müzik yapımcısı DJ Khaled gibi isimlerin desteğini almasına rağmen, bir dolandırıcılık olduğu ortaya çıktı.

PlusToken Ponzi Şeması:

PlusToken, Çin merkezli bir kripto para cüzdanı ve yatırım döngüsü idi. Kullanıcılarına yüksek getiri vaat ederek 2 milyonun üzerinde kişiyi kendine çeken bu platform, tahminen 2 milyar doların üzerinde para topladı. Ancak 2019 yılında şirketin arkasındaki kişiler ortadan kayboldu ve PlusToken bir Ponzi şeması olarak ifşa oldu.

Cryptopia Hack’lenmesi:

Yeni Zelanda merkezli bir kripto para borsası olan Cryptopia, 2019’un başında büyük bir siber saldırıya uğradı. Hırsızlar, yaklaşık 16 milyon dolar değerinde çeşitli kripto paraları çaldı. Olayın ardından borsa iflas etti ve tüm faaliyetlerini durdurdu.

OneCoin Dolandırıcılığı:

OneCoin, kendisini kripto para birimi olarak tanıtan bir şirketti. Ancak, aslında bir dolandırıcılık şemasıydı. OneCoin’in kurucusu Dr. Ruja Ignatova, kullanıcılardan milyarlarca dolar topladıktan sonra ortadan kayboldu. Bu skandal, yatırımcılara, bir kripto para projesinin arkasındaki ekip ve teknolojiye dikkatli bir şekilde bakmaları gerektiğini hatırlattı.

2016 DAO Hack’lenmesi:

DAO (Decentralized Autonomous Organization), Ethereum blok zinciri üzerinde inşa edilmiş merkezi olmayan bir yatırım fonu idi. Ancak, bir hata nedeniyle, hırsızlar DAO’nun kontrol ettiği 50 milyon dolar değerindeki Ether’i çaldı. Bu olay, Ethereum’un blok zincirinin çatallanması ve Ethereum Classic’in doğuşuna yol açtı.

Koineks Olayı:

Türkiye merkezli bir kripto para borsası Koineks, 2019’da fonların çalındığı bir hack’lenme iddiasında bulundu. Ancak, birçok kullanıcı bu iddianın doğruluğu konusunda endişe etti.

Koineks, olayın ardından soruşturma başlattı ve kullanıcıların kayıplarını telafi etmeye çalıştı. Ancak, bazı kullanıcılar paralarını geri alamadı ve bu durum daha da fazla tepkiye yol açtı.

Koineks olayının tam olarak neyin neden olduğu ve kayıpların ne şekilde meydana geldiği konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. Bu nedenle, olayın ayrıntıları tam olarak netleşmedi. Ancak, kullanıcılar arasında çeşitli teoriler ve spekülasyonlar dolaştı.

Olayın ardından Koineks platformu itibar kaybetti ve isim değiştirerek Thodex ismiyle kripto para borsası olarak faaliyetlerine devam etti.

Thodex Skandalı:

Türkiye’deki Thodex kripto para borsası, 2021’de aniden tüm işlemleri durdurdu ve CEO’su Faruk Fatih Özer, yurt dışına kaçtığı iddiasıyla gündeme geldi. Şirket, kullanıcıların varlıklarını geri çekememesiyle sonuçlanan bir “bakım süreci” açıkladı. Yetkililer, müşterilerin yüz milyonlarca dolarını kaybettikleri ve Özer’in şirketin varlıklarını çaldığı şüphesiyle soruşturma başlattı.

Özer’in kaybolmasının ardından ortaya çıkan bilgilere göre, Thodex’in aslında bir Ponzi şeması olduğu ve kullanıcılara vaat edilen getirilerin gerçekleşmediği ortaya çıktı. Borsa, yüksek getiri vaadiyle yatırımcılardan milyonlarca dolar değerinde fon toplamıştı.

Olayın ardından, Türk yetkililer hızla harekete geçti. Thodex’in banka hesaplarına el konuldu ve Özer hakkında uluslararası bir yakalama emri çıkarıldı. Ayrıca, Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki bazı kişiler Thodex skandalıyla ilgili soruşturmalara tabi tutuldu.

Thodex skandalı, kripto para sektöründe güvenilirlik ve düzenlemelerin önemini bir kez daha vurguladı. Kullanıcılar, kripto para borsalarına yatırım yapmadan önce araştırma yapmalı, güvenlik önlemlerini değerlendirmeli ve güvenilirliklerini sorgulamalıdır. Aynı zamanda, yetkililerin kripto para sektörünü düzenlemek ve yatırımcıları korumak için uygun önlemleri alması önemlidir.

Coincheck Hack’lenmesi:

2018’de Japonya merkezli kripto para borsası Coincheck, tarihin en büyük kripto para hırsızlığına maruz kaldı. Hackerlar, platformdan yaklaşık 530 milyon dolar değerinde NEM token çaldılar. Bu olay, dünya çapındaki düzenleyicileri kripto para borsalarının güvenlik önlemlerini artırmaya yönlendirdi.

Bancor Hack’lenmesi:

Bancor, bir merkezi olmayan borsa (DEX) olarak bilinir ve 2018’de yaklaşık 23.5 milyon dolar değerinde kripto para birimini kaybetti.

Hack’lenme, Bancor’un smart contract‘ını hedef aldı ve yaklaşık 23.5 milyon dolar değerinde Ethereum, Pundi X ve Bancor token’larını çaldı. Bu olay Ethereum ve diğer altcoin’lerin fiyatlarında düşüşe neden oldu ve kripto para güvenliği konusunda endişeleri artırdı.

Bancor, olayın hemen ardından güvenlik önlemlerini güçlendirdi ve hack’lenmeye maruz kalan varlıkların çalınmasını engellemek için işlemleri durdurdu. Ayrıca, müşterilerine tazminat sağlamak için bir kurtarma fonu oluşturdu.

Bu hack’lenme, merkezi olmayan finans (DeFi) platformlarının da güvenlik risklerine tabi olduğunu gösterdi. Aynı zamanda, bu tür olayların, blok zinciri ve smart contract teknolojilerinin hâlâ geliştirilmesi gereken yönlerini ortaya koydu.

BitGrail Hack’lenmesi:

BitGrail, İtalyan merkezli bir kripto para borsasıydı ve 2018’de 195 milyon dolar değerinde Nano (XRB) çalındı.

Hack’lenme sonucunda, yaklaşık 17 milyon Nano çalındı. Bu, o dönemdeki değeriyle yaklaşık 195 milyon dolarlık bir kayıp anlamına geliyordu. BitGrail’in sahibi Francesco Firano, çalınan Nano miktarını telafi etmek için bir çözüm önerdi, ancak bu öneri kullanıcılar arasında tartışmalara ve şüphelere yol açtı. Firano, çalınan fonların iadesi için Nano’nun protokolünün çatallanmasını önerdi, ancak Nano geliştiricileri bu talebi reddetti.

Olayın ardından BitGrail, iflas başvurusunda bulundu ve kullanıcılara zararlarını geri ödeme konusunda büyük zorluklar yaşandı. Ardından, bazı kullanıcılar BitGrail ve Francesco Firano’yu dava etti.

Pincoin ve AriseBank Dolandırıcılığı:

Pincoin ve AriseBank, ICO (Başlangıç Coin Teşvikleri) dolandırıcılıklarının iki örneği. Her iki şirket de yatırımcılardan milyonlarca dolar topladı ve sonra ortadan kayboldu.

Pincoin, Vietnam merkezli Modern Tech şirketi tarafından 2018’de piyasaya sürülen bir kripto para birimidir. Şirket, yatırımcılara ayda %40 getiri ve çeşitli diğer bonuslar vaat etti. Ancak bu vaatler gerçeği yansıtmıyordu.

Modern Tech, Pincoin için yaklaşık 660 milyon dolar değerinde para topladıktan sonra kayboldu. Yatırımcılara, ilk yatırımlarını geri alabilmeleri için yeni yatırımcıları platforma getirmeleri gerektiği söylendi. Bu, tipik bir Ponzi şeması örneğidir. Yatırımcılar, yatırımlarının geri dönüşünü hiçbir zaman alamadılar.

AriseBank, 2017’de kurulan ve dünyanın ilk merkezsiz bankası olma iddiasında bulunan bir kripto para platformuydu. AriseBank, AriseCoin adında kendi kripto para birimini piyasaya sürdü ve yaklaşık 600 milyon dolar değerinde fon topladı.

Ancak, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) 2018’de AriseBank’a karşı harekete geçti ve şirketi dolandırıcılıkla suçladı. SEC, AriseBank’ın aslında bir banka olmadığını ve FDIC (Federal Mevduat Sigorta Kurumu) tarafından sigortalanmadığını belirtti. Ayrıca, şirketin üst düzey yöneticilerinden birinin önceki hukuki sorunları ve dolandırıcılık suçlamaları olduğunu ortaya çıkardı.

KuCoin Hack’lenmesi:

Singapur merkezli kripto para borsası KuCoin, 2020’de 280 milyon dolar değerinde çeşitli kripto paraların çalındığı bir hack’lenmeye maruz kaldı. Ancak KuCoin, hack’lenmenin ardından çalınan fonların büyük bir kısmını geri kazanmayı başararak kullanıcıların kayıplarını tolere etti.

Paragon Coin Dolandırıcılığı:

Paragon Coin, kripto para birimini kenevir endüstrisiyle entegre etmek için ICO yoluyla 70 milyon dolar topladı ancak söz verdiği hizmetleri hiçbir zaman tam olarak çalışır hale getirmedi. Sorun yatırımcıların şikayetleriyle derinleşirken Paragon’a bir darbe de ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu SEC‘den geldi.  SEC, Paragon Coin’in kayıt dışı bir menkul kıymet olduğunu belirledi ve şirkete büyük bir para cezası verdi. Paragon Coin, SEC’in suçlamalarını kabul etti ve yatırımcılara tazminat ödemeyi kabul etti. Ancak, 2020’de Paragon Coin iflas başvurusunda bulundu. Şirket, yatırımcılarına olan borçlarını ödeyemediğini belirtti ve bu durum, birçok yatırımcının paralarını kaybetmesine neden oldu.

2016 Bitfinex Hack’lenmesi:

Bitfinex, dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri ve 2016’da 120,000 Bitcoin’in çalındığı bir hack’lenmeye maruz kaldı. Bu olay, Bitfinex’in güvenliğinde ciddi sorunlar olduğunu ortaya koydu.

O dönemde hırsızlar, Bitfinex kullanıcı hesaplarından yaklaşık 120.000 Bitcoin çaldılar, bu da o dönemde yaklaşık 72 milyon dolar değerindeydi (Bitcoin’in bugünkü değeri ile bu miktar çok daha fazla).

Bitfinex, her kullanıcı için ayrı ayrı korunan ve bir çoğunluk imza gerektiren çoklu imza Bitcoin cüzdanları kullanıyordu. Bunun, tek bir kişi veya grup tarafından kırmak için çok fazla koruma sağlayacağı düşünülüyordu. Ancak, hırsızlar bu sistemdeki bir zayıflığı bulmayı başardılar ve geniş bir çapta Bitfinex kullanıcılarından Bitcoin çaldılar.

Bitfinex, bu hack’lenme olayının ardından hızla harekete geçti ve tüm kullanıcıların hesaplarını dondurdu. Ayrıca, çalınan fonların tüm kullanıcılar arasında eşit olarak dağıtılacağını ve zararların paylaşılacağını duyurdu. Bu, kullanıcıların yalnızca çalınan Bitcoin’in belirli bir yüzdesini kaybetmelerine yol açtı.

Bitfinex daha sonra BFX token‘larını tanıttı, bu token’lar çalınan fonların değerini temsil ediyordu ve kullanıcılar bu token’ları Bitfinex’in kendisine geri satabiliyordu. Bu şekilde, kullanıcılar zaman içinde kayıplarını telafi edebildi.

O zamandan beri, Bitfinex, güvenlik önlemlerini ciddi şekilde güçlendirdi ve hack’lenme olayından dersler çıkardı. Bu olay, kripto para borsalarının ve kullanıcılarının, dijital varlıklarını korumak için sürekli olarak güvenliklerini güncellemeleri ve güçlendirmeleri gerektiğinin önemini gösterdi.

Son olarak, 2021’de, ABD Adalet Bakanlığı çalınan Bitcoin’in bir kısmını geri kazanmayı ve iki kişiyi bu hack olayına karışmaktan suçlamayı başardı. Bu da, kripto para suçlarının cezasız kalmayacağına dair bir mesajdı.

Steemit DDoS Saldırısı:

Steemit, blok zinciri tabanlı bir sosyal medya platformudur. 2016’da Steemit, tüm platformu çökerten bir DDoS saldırısına uğradı. Bu olay, blok zinciri tabanlı hizmetlerin siber saldırılara karşı savunmasız olabileceğini gösterdi.

South Korean Exchange Scams:

Güney Kore merkezli bir dizi kripto para borsası 2018 ve 2019’da yüzlerce milyon dolar çaldı ve daha sonra iflas etti. Bu olaylar, kripto para borsalarının yatırımcıların paralarını koruma konusunda yetersiz olabileceğini gösterdi.

Bitcoin Gold 51% Attack:

Bitcoin Gold, 2018’de blok zincirinin kontrolünü ele geçiren ve 18 milyon dolar değerinde Bitcoin Gold çalan bir 51% saldırısına uğradı. Bu olay, proof-of-work blok zincirlerinin 51% saldırısına karşı savunmasız olabileceğini gösterdi.

Bilmeyenler için 51% saldırısı, bir blok zinciri ağındaki bir kişi veya grubun, ağın hash gücünün çoğunluğuna – yani %51’ine veya daha fazlasına – sahip olduğu bir durumu ifade eder. Hash gücü, madenciliğin hesaplama yeteneği anlamına gelir ve blok zinciri ağının güvenliği için kritik öneme sahiptir. Eğer bir kişi veya grup ağın %51’ini kontrol ederse, işlem geçmişini manipüle edebilir ve çifte harcamalar gibi dolandırıcılık eylemleri gerçekleştirebilir. Bu, kripto para birimlerinin merkezi olmayan ve güvene dayalı yapısına doğrudan bir tehdit oluşturur.

Ethereum Classic 51% Attack:

2019 ve 2020’de, Ethereum Classic, birden çok 51% saldırısına uğradı ve milyonlarca dolar değerinde Ethereum Classic çalındı. Bu olaylar, bir blok zincirinin güvenliğinin merkezi olmayan doğasına rağmen garanti edilemeyeceğini gösterdi.

Enigma ICO Hack’lenmesi:

Enigma, 2017’de ICO (Başlangıç Coin Teşvikleri) düzenleyen bir kripto para projesiydi. Ancak, ICO başlamadan önce hackerlar Enigma’nın web sitesini, e-posta listesini ve Slack kanalını ele geçirdi ve yatırımcılardan yaklaşık 500,000 dolar değerinde Ether çaldılar.

NiceHash Hack’lenmesi:

NiceHash, madencilerin ve alıcıların kripto para birimleri madenciliği yapabileceği bir platformdu. 2017’de, 64 milyon dolar değerinde Bitcoin çalındı. Bu olay, hizmetlerin ve kullanıcıların dijital varlıklarını koruma konusunda ne kadar dikkatli olmaları gerektiğini gösterdi.

Zaif Hack’lenmesi:

Japonya merkezli kripto para borsası olan Zaif, 2018’de 60 milyon dolar değerinde Bitcoin, Bitcoin Cash ve MonaCoin‘in çalındığı bir hack’lenmeye maruz kaldı. Olayın ardından Zaif, kullanıcılarına zararlarını telafi etmek için müşteri varlıklarının bir kısmını satan bir anlaşma yapmak zorunda kaldı.

Bitcoin Savings and Trust Ponzi Şeması:

Bitcoin Savings and Trust (BST), kullanıcılara haftalık %7 getiri vaadinde bulunan bir yatırım projesiydi. Ancak, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), BST’nin bir Ponzi şeması olduğunu tespit etti ve 40 milyon dolar çalındı.

Bithumb Hack’lenmesi:

Bithumb, Güney Kore’nin en büyük kripto para borsalarından biridir. 2018’de, Bithumb yaklaşık 30 milyon dolar değerinde kripto para kaybetti. Olayın ardından Bithumb, güvenlik önlemlerini güçlendirdi ve kullanıcılarını tazmin etmek için adımlar attı. Kripto para yatırımcıları ise borsaların dijital varlıkları güvence altına alma şeklini sorguladı.

MapleChange Exit Scam:

MapleChange, Kanada merkezli küçük bir kripto para borsasıydı. 2018’de, MapleChange hack’lendiğini iddia etti ve daha sonra tüm sosyal medya hesaplarını ve web sitesini kapattı. Yaklaşık 6 milyon dolar değerinde kripto para kayboldu.

CipherTrace Report:

CipherTrace‘in 2020 yılında yayınladığı bir rapora göre, 2020’nin ilk beş ayında kripto para hırsızlıkları, dolandırıcılıkları ve diğer suçlar 1.4 milyar doları buldu. Bu, yılın tamamında bu rakamın çok daha yüksek olacağını gösteriyor.

Coinrail Hack’lenmesi:

Güney Kore merkezli küçük bir borsa olan Coinrail, 2018’de 40 milyon dolar değerinde çeşitli kripto paraların çalındığı bir hack’lenmeye uğradı. Saldırganlar, Coinrail’in güvenlik açıklarından yararlanarak birçok kripto para birimini çaldı. Olayın ardından Coinrail, kullanıcıların kayıplarını telafi etmek için bazı adımlar attı ve güvenlik önlemlerini güçlendirdi.

Centra Tech ICO Dolandırıcılığı:

Centra Tech, ünlüler tarafından tanıtılan bir ICO düzenledi ve 25 milyon dolar topladı. Ancak, ABD hükümeti, Centra Tech’in dolandırıcılık yaptığını ve para topladığı ürünün aslında var olmadığını belirledi.

Energi Token Theft:

Energi kripto para projesi, 2020’de 1 milyon dolardan fazla değere sahip Energi token’ın çalındığını duyurdu. Bu, bir kripto para projesinin hack’lenme riskinin her zaman olduğunu bir kere daha acı bir şekilde gösterdi.

EOS ve Block.one Eylemi:

Block.one, EOS‘un yaratıcısı olarak bilinir ve 2017-2018’de 4 milyar dolar topladı. Ancak, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Block.one’a kayıtsız bir menkul kıymet teklifi nedeniyle para cezası verdi.

Cryptsy Hack’lenmesi:

Cryptsy adlı kripto para borsası, 2016’da yaklaşık 6 milyon dolar değerinde Bitcoin ve Litecoin’in çalındığını duyurdu. Cryptsy, daha sonra iflas başvurusunda bulundu ve bu olay, borsaların güvenliği konusunda endişelere yol açtı.

Gatecoin Hack’lenmesi:

Hong Kong merkezli kripto para borsası Gatecoin, 2016’da 2 milyon dolar değerinde Ethereum ve Bitcoin’in çalındığı bir hack’lenmeye maruz kaldı. Gatecoin, olaydan birkaç yıl sonra iflas etti.

Bitcoin Gold Çift Harcamalı Saldırı:

Bitcoin Gold ağı, 2018’de çift harcamalı saldırıya uğradı ve bu saldırı sonucunda 18 milyon dolarlık zarar meydana geldi. Bilmeyenler için Çift harcamalı saldırı (double spend attack), bir kripto para biriminin iki kez harcanmaya çalışılması durumunu ifade eder. Bu tür saldırılar, genellikle merkezi olmayan ağların işlem geçmişini manipüle etmeye çalışan kötü niyetli aktörler tarafından gerçekleştirilir.

Bitcard ICO Scam:

İspanyol kripto para cüzdanı Bitcard, 2018’de bir ICO düzenledi ve yatırımcılardan 5 milyon dolar topladı. Ancak, Bitcard, toplanan fonları uygun bir şekilde kullanmadığı için dolandırıcılıkla suçlandı.

Upbit Hack’lenmesi:

Güney Kore’nin en büyük kripto para borsalarından biri olan Upbit, 2019 yılında 49 milyon dolar değerinde Ethereum’un çalındığı bir hack’lenmeye uğradı. Bu olay, kripto para borsalarının güvenliği konusundaki endişeleri artırdı.

QuadrigaCX CEO’sunun Ölümü ve Kayıp Fonlar:

QuadrigaCX, Kanada’nın en büyük kripto para borsalarından biriydi. Ancak, CEO’su Gerald Cotten‘ın ölümü sonrasında 190 milyon dolar değerinde kripto para kayboldu. Bunun nedeni, Cotten’ın borsanın soğuk cüzdanlarına erişim bilgilerini kimseyle paylaşmamasıydı.

Plustoken Scam:

Plustoken, Çin merkezli bir Ponzi şeması idi ve 2 milyar dolar topladı. Ancak, 2019’da şematiklerin çoğu tutuklandı ve çalınan fonların bir kısmı geri alındı.

Cryptopia Hack’lenmesi:

Yeni Zelanda merkezli kripto para borsası Cryptopia, 2019’da 16 milyon dolar değerinde kripto para biriminin çalındığı bir hack’lenmeye uğradı. Borsa, daha sonra iflas etti ve kullanıcılarının çoğu kayıp fonlarını geri alamadı.

Sheep Marketplace Scam:

Sheep Marketplace, bir kara pazar idi ve kullanıcılarının Bitcoin’lerini çaldı. Bu olay, kara pazar sitelerindeki kullanıcıların kripto paralarını güvence altına almanın önemini gösterdi.

Steemit Hacklenmesi

Steemit, içerik üreticilerini ödüllendiren bir sosyal medya platformudur. Ancak, 2017’de, platformun kaynak kodlarından bir hatadan dolayı hack’lendi ve çeşitli kullanıcılar 85,000 dolar değerinde Steem token kaybetti.

Harvest Finance Hack’lenmesi:

2020’de, DeFi (Decentralized Finance) projesi Harvest Finance, 34 milyon dolar değerinde kripto paranın çalındığı bir hack’lenmeye uğradı. Bu olay, DeFi projelerinin de hack’lenmeye karşı savunmasız olduğunu gösterdi.

IOTA Salıdırısı:

2020’de, IOTA ağı, kullanıcıların cüzdanlarından token çalınan bir saldırıya uğradı. Bu olay, kripto paraların ve blok zincir ağlarının güvenlik açıklarının olabileceğini gösterdi.

Uniswap ve Lendf.Me DeFi Hack’lenmeleri:

2020’de, DeFi platformları Uniswap ve Lendf.Me, toplamda 26 milyon doların üzerinde değerde kripto paranın çalındığı saldırılara uğradı.

NEM Coincheck Hack’lenmesi:

2018’de, Japonya merkezli kripto para borsası Coincheck, 534 milyon dolar değerinde NEM token’ının çalındığı bir hack’lenmeye uğradı. Bu, tarihin en büyük kripto para hırsızlıklarından biri olarak kabul edilir.

Sistemkoin Olayı:

Sistemkoin, Türkiye’deki önemli kripto para borsalarından biriydi ve 11 dilde 70 ülkede hizmet faaliyet gösteriyordu. Ancak, 2020 yılında bir çok kullanıcı, hesaplarından yüksek miktarlarda kripto para kaybolduğunu bildirdi. Gelen ihbarları değerlendiren İstanbul Emniyeti’ne bağlı Siber Suçlarla Mücadele Şubesi’nin gerçekleştirdiği operasyonda Sistemkoin‘in kurucusu Tolgahan Ç. ve sekiz adamı yakalandı.

BtcTurk Veri Sızıntısı:

Türkiye’nin en büyük kripto para borsalarından biri olan BtcTurk, 2020 yılında kullanıcıların hesaplarının hack’lendiğini ve kripto paraların çalınmış olabileceğini bildiren bir dizi şikayetle karşı karşıya kaldı. Bu olaylar, platformun güvenlik prosedürlerini sorgulayan bir skandala yol açsa da BTCTürk‘ün KVKK gereği kamuyu aydınlatmak üzere yaptığı duyuruda, ihlalden etkilenen kişi sayısının 516.954 olduğunu, ihlalden etkilenen verilerin; kullanıcıların BtcTurk sistemlerinde kayıtlı kimlik verileri (ad-soyadı, doğum tarihi, TC Kimlik Numarası ve Kullanıcı numaraları / ID’si), kullanıcıların BtcTurk sistemlerinde kayıtlı, olay tarihinden önceki döneme ait iletişim verileri (e-posta adresi, cep telefonu numarası, adresi), kullanıcıların BtcTurk nezdindeki işlem güvenliği verileri (kullanıcıların olay tarihinden önceki döneme ait IP adresi, BtcTurk hesaplarına olay tarihinden önceki son giriş tarihi, kullanıcıların, mevcut teknolojik imkânlarla geri döndürülemez şekilde PBKDF2 algoritması ile maskelenmiş olay tarihinden önceki döneme ait giriş şifreleri) olduğunu açıkladı.

Konuya ilişkin açıklamada ayrıca BTCTürk‘ün veri sorumlusu olarak; sosyal medya platformları üzerinden konuya ilişkin etiketlenmesiyle olaydan haberdar olduğu ve inceleme başlattığı, söz konusu verilerin temmuz 2018 tarihinde sistem dışına çıkartılan veri setlerinden birinin taslak hali (veritabanından alınan ilk hali) olduğunun değerlendirildiği, bahse konu veri setinin depolandığı ortamda oluşan bir güvenlik ihlali neticesinde şirket dışına çıktığının düşünüldüğü belirtildi.

Bunlar ve daha pek çok olay, kripto para birimlerinin büyük getiri potansiyeli kadar büyük riskler de içerdiğini gösteriyor. Bu nedenle, kripto para yatırımı yapmayı düşünürken her zaman dikkatli olmanızı ve kapsamlı bir araştırma yapmanızı öneririz.

Youbit Hack’lenmesi:

Youbit, Güney Kore merkezli bir kripto para borsasıydı ve 2017’de gerçekleşen bir hack olayı nedeniyle iflas etti. Saldırganlar, Youbit’in güvenlik zayıflıklarını kullanarak büyük bir miktarda Bitcoin’i çaldı. Olayın ardından Youbit, kullanıcılarına kayıplarını telafi etmek için bir plan sunsa da, borsa iflasını ilan etmek zorunda kaldı ve kullanıcılar büyük miktarda fon kaybetti.

My Big Coin Skandalı:

My Big Coin, ABD merkezli bir kripto para şirketiydi ve 2014 yılında ortaya çıkan bir skandal, şirketin dolandırıcı olduğunu ortaya koydu. Şirket, kullanıcılara Bitcoin benzeri bir kripto para birimi olan My Big Coin’i satmayı vaat etti. Ancak, şirketin arkasındaki kişiler, aslında bir Ponzi şeması yürütüyorlardı. Kullanıcılardan toplanan fonlar, kişisel kullanım ve diğer yasadışı faaliyetler için kullanıldı. Bu skandalın ardından, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) My Big Coin’e karşı yasal işlem başlattı ve şirket iflas etti.

Florida Valisi DeSantis: Bitcoin’i koruyacağız!

0

Florida’nın şu anki valisi Ron DeSantis, 2024 ABD başkanlığı için teklifini duyurarak kripto paralar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ron DeSantis, Elon Musk ile gerçekleştirdiği Twitter konuşmasında 2024 ABD başkanlığı için teklifini duyurdu. Ayrıca Bitcoin (BTC) ve diğer kripto paralara yönelik maksimalist bir duruş sergileyen DeSantis, yatırımcıların takdirini topladı. 2024 ABD başkanlığını hedeflediğini vurgulayan DeSantis, özellikle de Bitcoin’i koruyacağına söz verdi.Twitter patronu Elon Musk, 24 Mayıs’ta risk sermayedarı David Sacks’in moderatörlüğünü yaptığı Twitter yayınında, DeSantis’e ve yaklaşık 520.000 canlı dinleyiciye katılmıştı. DeSantis’in yayındaki söylemleri arasında en çok kripto konusu dikkat çekti.

Ron DeSantis’ten Çarpıcı Açıklamalar

DeSantis, Elon Musk’ın da dahil olduğu konuşma programında görüşlerini belirtti;

“Başkan olarak, Bitcoin gibi şeyler yapma yeteneğini koruyacağız. Bununla ilgili riskler var, ancak kripto para birimiyle ilgilenen insanlar karmaşık kararlar verebiliyor. Bitcoin yapmak için her türlü hakkınız var. Washington’daki bu insanların bundan hoşlanmamalarının tek nedeni, onu kontrol etmemeleridir.”

Hem başkanlık hemde Bitcoin ile ilgili düşüncelerini ifade eden DeSantis, kripto paralara korumacı yaklaşarak yatırımcıların desteğini kazandı. Kripto sektörüne yönelik konuşmaların geçtiği bu Twitter yayını, sıradaki yayınlar adına heyecan yarattı.

Tornado Cash Saldırganı, Token’ları Taşıyor

0

Blockchain verilerine göre, Tornado Cash DAO’nun ele geçirilmesinin arkasındaki saldırgan, yasadışı yollardan elde ettiği token’ları taşımaya başladı.

Gizlilik odaklı kripto operasyonlarını yöneten DAO, Cumartesi günü kimliği belirsiz bir saldırgan veya saldırganlar tarafından devralınmıştı. Token transferine başlayan hacker, Etherscan ve blockchain üzerindeki çeşitli verilerle dikkat çekti. Etherscan’den alınan veriler doğrultusunda , hackera bağlı adresler Çarşamba gecesi Tornado Cash protokolünü kullanarak iki işlemde 100 Ethereum (ETH) ve 38.000 Tornado Cash (TORN) token taşıdı. Aynı zamanda kripto saldırganı, cüzdanında 20’den fazla Ethereum (35.684 dolar) tutuyor ve Tornado Cash’in hazine fonlarının tamamına erişmeye devam ediyor.

kripto karistiricisi tornado cash hacklendi wD73

Hacker, Tornado Cash Ekosistemini Sarsmaya Devam Ediyor

Merkeziyetsiz kuruluşların kısaltması olan DAO’lar, token sahiplerinin bir projede değişiklik önermek için varlıklarını oy olarak kilitlemelerine izin veriyor. Bu değişiklikler, hazine fonlarının projeye fayda sağlayan amaçlara ve diğer ağlarda genişlemeye kadar değişkenlik gösterir.

Saldırgan, Tornado Cash’in ana sözleşmesinde tutulan TORN’ların geri çekilmesi gibi sahte oylar veren bir kod işlevini gizleyen bir teklif sundu. Şu an için karışık bir hal alan Tornado Cash saldırısı, herhangi bir netliğe kavuşmadı.

Norveç Merkez Bankası’ndan kripto para için regülasyon çağrısı

0

Norveç Merkez Bankası, ülke hükümetinin kripto düzenlemeleri konusunda harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Kripto sektörünün bu yılki ana odak noktasında düzenlemeler yer alıyor. Birçok ülke ve düzenleyicinin kripto sektörünü düzenlemek için harekete geçtiği biliniyor. Özellikle Avrupa Birliği, MiCA ile birlikte kripto konusunda net bir adım atmıştı.

Norveç Merkez Bankası, kripto düzenlemeleri konusunda ülke hükümetine çağrıda bulundu. Banka, MiCA‘nın beklenmemesini ve hızlı bir şekilde ulusal düzenleyici çerçevenin oluşturulmasını tavsiye etti.

Norveç Merkez Bankası, Ulusal Kripto Düzenlemelerini Önerdi

Norveç Merkez Bankası, uluslararası düzenleyici çerçevenin önemli olduğunun altını çizdi. Ancak banka, Norveç‘in uluslararası düzenleyici çözümleri beklemek yerine kendi düzenlemelerini oluşturması gerektiğini aktardı.

Hızlı bir düzenleyici ilerleme bekleyen Norveç Merkez Bankası, Norveç makamlarının harekete geçmesini talep etti. Banka, ulusal düzenleme çerçevesine örnek olarak, merkeziolmayan finansmanla ilişkili riskin nasıl yönetilmesi gerektiğinin değerlendirilmesini öne sürdü.

Avrupa Birliği kripto düzenlemeleri konusunda netlik sağlayan ve dünyanın ilk kapsamlı kurallar dizisine son onayı vermişti. Ancak uluslararası kripto düzenlemeleriyle ilgili henüz net bir çalışma ortaya çıkmadı.

Bitpanda ve Coinbase’den borsada işbirliği hamlesi

0

Bitpanda, ABD’de listelenen borsalar ile müşterilerine dijital varlıklar sunmakla ilgilenen Avrupa bankaları arasında bir bağlantı sağlamak için Coinbase ile ortaklık kurdu. 

Ortaklık, Coinbase’in bankalara ve fintech’lere doğrudan bağlantı sağlayan bir altyapı sağlayıcısı olan Bitpanda Technology Solutions’ı kullanmasına izin verecek. Konu ile ilgili yorum yapan Bitpanda COO’su Lukas Enzersdorfer-Konrad’a göre, kripto kışı ve geçen yıl yaşanan iflaslardan varlık sınıfının itibarına verilen zarara rağmen, bankalar müşterilerine kripto sunmak istiyor.

Konrad: Bankalar, Kriptoya Olan Talebin Farkına Vardı

Enzersdorfer-Konrad, CoinDesk ile yaptığı röportajda: “Coinbase’in likidite alanı var ve saklama sistemine sahipler. Ancak, bir ortağın entegre edebileceği ve Coinbase borsasında işlem gören, satın alınan ve Coinbase Custody’de saklanan kriptoyu son müşterilerine sunabileceği tüm altyapı ara katmanına sahip değiller” ifadelerini kullandı.

Konu ile ilgili açıklamalarına devam eden Enzersdorfer-Konrad, bankaların müşterilerinin kriptoya olan ilgisinin giderek daha fazla farkına vardığını açıkladı. Konrad konuşmasının devamında: “Bankalar, ödeme işlemleriyle ilgili verileri ve müşterilerinin fonlarının ne kadarının kripto şirketlerine aktığını görebilir. Ne kadar iş kaçırdıklarını ve sürece yeterince güvenirlerse müşteri tabanlarının ne kadarının bu işi yapacağını anlıyorlar” yorumunda bulundu. Bitpanda’nın halihazırda Raiffeisenlandesbank, N26, Lydia, Plum ve Hype dahil olmak üzere bir dizi banka, neo-banka ve fintech platformuyla kripto bağlantısı bulunuyor.

Ortaklık, Coinbase’in EMA ve APAC bölgeleri için kurumsal satış başkanlığı görevini yürüten Guillaume Chatain tarafından da coşkuyla karşılandı.

Chatain, pazara ve müşterilerine uyumlu, sağlam kripto hizmetleri getirmek isteyen kurumlara ortak hizmet vermek için Bitpanda ile kurulan ortaklıktan mutluluk duyduğunu belirtti.

TFF’den Anlamlı Metaverse Hamlesi

0

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve GoArt Metaverse, deprem bölgesi ve afetten etkilenen futbol paydaşları için metaverse evreninde yeni bir proje başlattı.

Goart Metaverse platformunda inşaa edilen üç boyutlu evren, bağış seçeneklerinin yanı sıra birçok özelliği de içerisinde barındırıyor. Bu evrende, TFFmüzesi, depremanıtı, ödülalanı ve oyunkurgusu içeren bir stadyum yer alacak.

TFF ve GoArtMetaverse iş birliğiyle başlatılan oyundan elde edilecek tüm gelir, TFF’nin OmuzOmuza kampanyasına aktarılacak. Bu kampanya aracılığıyla, depremden etkilenen insanlar için konteyner kent oluşturulacak.

GoArt Metaverse ve TFF’den Anlamlı Bir Proje

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve GoArtMetaverse, şubat ayında Kahramanmaraş merkezli olarak yaşanan ve 11 ili etkileyen deprem felaketinin yaralarını sarmak amacıyla yeni bir iş birliğine imza attı.

TFF’nin başlattığı “Omuz Omuza Dayanışma ve Yardımlaşma Kampanyası” bünyesinde hayata geçirilen projeden elde edilecek gelirin tamamı depremzedeler için kullanılacak.

Proje kapsamında, ilk olarak GoArt Metaverse platformu üzerinden üç boyutlu olarak tasarlanan bir sanal alan yaratıldı. GoArt Metaverse App’i içerisinde oluşturulan bu alanda TFF Müzesi, Omuz Omuza Sahası, 6 Şubat Anıtı, çevre düzenlemesi ve penaltı oyunundan oluşan sanal alanlar yer alacak. Bu evren ve oyun kurgusu içerisinde bağış sistemi kuruldu.

Projenin detayları Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı MehmetBüyükekşi, GoartMetaverse Kurucusu ve CEO’su BurakSoylu, TFF Yönetim Kurulu üyeleri ve AtakaşHatayspor Teknik Direktörü VolkanDemirel’in de katılımlarıyla TFF RivaHasanDoğanMilliTakımlarKampveEğitimTesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında duyuruldu.

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Futbolun gücünü elimizden gelen her vesileyle iyilik için kullanmalıyız.” dedi.

Omuz Omuza kampanyasında toplanan bağışlarla, 4000 konteyneri Mayıs’ın ilk yarısında ihtiyaç sahiplerine teslim etmiş olacaklarını kaydeden Büyükekşi, şunları söyledi;

“Toplamda ise 7000 konteyner hedefimiz var. Ama yeterli değil, devam etmeliyiz. Diğer taraftan, omuz omuza kampanyamız sadece bir gece ile sınırlı kalmayacak demiştik. 15 Haziran’a kadar sürdüreceğimizin sözünü vermiştik. İşte bugün de; tüm geliri kampanyamıza aktarılacak yeni bir proje ekliyoruz. Proje ortağımız GoArt firması, 2017 yılından bu yana kurgusal evrenler inşaa ediyor. Dünyanın ilk metaverse kentini Elazığ’ın tarihi yerlerinden Harput’ta kuran ve dünya çapında ödül alarak sınırları aşan bir firma. Geliştirdiği artırılmış gerçeklik platformuyla gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki boşluğu kapatan GoArt, bugüne kadar edindiği bilgi ve tecrübeyi şimdi de depremzedelerimizin yararına kullanıyor.” 

Oyun Kurgusu Nasıl Olacak?

Metaverse evreninde kurulacak alan içerisinde bir de oyun geliştirildi. GoArtMetaverse uygulaması içinde özel olarak tasarlanan bu alana avatarları ile giren kullanıcılar stadyum, TFF müzesi, deprem anıtı ve ödül alanını sanal ortamda görebilecek. Ayrıca bu evrende gezen kullanıcı, stadyuma giriş sağlayarak penaltı atışı yaparak oyunu oynayabilecek. Oyunda başarılı şutlar elde eden kullanıcıya ‘TFF Puanı’ adı verilen puanlar verilecek. Oyun kurgusunda yer alan bu sistemde, ‘özel toplar’ adı verilen toplar üretildi. Bu topları satın alan kullanıcılar, hem bağış yaparak katkıda bulunabilecekler hem de direkt olarak ‘TFF Puanı kazanabilecekler. ‘TFF Puanı’ ödül alanında sergilenen formalar, maç bileti ve çeşitli deneyim ödüllerini kazanmaya hakkı sağlıyor.

Top aldıkça, oyun devam edecek

Kullanıcılara uygulamayı indirdiklerinde 10 top hakkı veriliyor. Daha sonra günde 3 tane olmak üzere ücretsiz top veriliyor, toplar bittikçe oyuna devam edebilmek için yeni top satın alınması gerekiyor. Tüm gelir ise TFF ile olan anlaşma gereği Omuz Omuza projesine aktarılıyor.

Axie Infinity (AXS) Neden Yükseliyor? 25 Mayıs 2023

0

Geçtiğimiz günlerde App Store’a eklenen Axie Infinity (AXS), piyasadaki düşüşe rağmen yükselişine devam ediyor.

Apple’ın yeni hamlesinden sonra yüzde 26 artış gösteren AXS, piyasadaki negatiflik ve haberin etkisinin bitmesinden dolayı geri çekilmişti. Büyük zaman diliminde önemli bir destek seviyesine temas eden AXS, buradan yüzde 10,80’lik bir yükseliş gösterdi. Destekleri birer birer kıran Bitcoin’e karşılık AXS’nin değer kazanması, AXS ekosistemini bir adım daha öne çıkardı.

Axie Infinity (AXS) Grafik Analizi

Apple’ın Axie Infinity’i App Store’a dahil etmesiyle yüzde 26 değer kazanan AXS, haberin etkisinin azalmasıyla birlikte düşüşe geçmişti. BTC’nin 25.800 dolara kadar gevşemesi, AXS’i 6,50 dolara kadar anlık olarak düşürdü. Geçmiş dönemlerde sağlam bir destek olarak çalışan 6,50 seviyesi, yine aktifliğini gösterdi. AXS, bu noktadan güç bularak yüzde 10,80 artış gösterdi.

AXS tarafındaki yükselişlerin devam edebilmesi için aşılması gereken direnç seviyeleri sırasıyla 7,06 – 7,39 ve aylık açılış fiyatı olan 7,90 dolardır. Bitcoin’in düşüş eğilimli devam etmesi veya metaverse oyunlarının geri plana düşmesi gibi durumlar AXS’i sırasıyla 6,50 – 6,26 ve yıllık açılış fiyatına kadar düşürebilir.

Ekran Resmi 2023 05 25 11.42.29

Bitcoin’de Yellen Fırtınası

0

ABD Hazine Başkanı Janet Yellen’in finans piyasaları hakkında söylemleri, Bitcoin’i (BTC) negatif etkiledi.

Dün akşam saatlerinde finans piyasalarıyla ilgili konuşma yapan Yellen, kripto paralar için de düşüşe yol açtı. Temkinli ve sert açıklamalarda bulunan Yellen, Bitcoin’in (BTC) 25.830 dolara düşüren başlıca siperlerden biri oldu. Aynı zamanda teknik bakımdan da iyi bir tablo sergilemeyen BTC’e, bir darbe de temel analizden gelmiş oldu.

Bitcoin (BTC) Grafik Analizi

ABD Hazine Bakanı Yellen’in finans hakkındaki konuşmaları, kripto piyasasını salladı. 26.800 dolar desteğini kaybeden BTC, anlık olarak 25,840 dolara gelmişti. Bu noktadan biraz da olsa destek bulan BTC, günlük açılış fiyatına yaklaştı.

BTC tarafındaki yükselişlerin sürebilmesi için düşen trend üzerindeki kalıcılık ana kriter. BTC için direnç seviyeleri sırasıyla 28.200 – 28.775 – 29.250 dolardır. Düşen trendin içinde fiyatlamanın devam etmesi, satış baskısını giderek artırabilir. Bu durumda, BTC’deki destek seviyelerinin test edilme olasılığını artırıyor. BTC için destek noktaları ise sırasıyla 25,875 – 25,250 dolardır.

Ekran Resmi 2023 05 25 10.00.42

Litecoin son 12 yılın zirvesinde!

0

Litecoin, LTC-20 standardının tanıtılması ve yaklaşan halving beklentisi nedeniyle 12 yıllık tarihindeki en önemli yükselişlerinden birini sergiliyor. 

Zincir üzerindeki verilere göre, Litecoin ağındaki işlem sayısı kısa bir süre içinde yüzde 400 oranında artış yaşadı. Bu yükseliş, hızla artan sayıda kullanıcıya işaret ediyor. Bununla birlikte uygulamalar, Litecoin blok zincirini benimseyerek son dönemdeki başarısına katkıda bulunuyor.

Ağın Büyümesinde Halving’in Etkisi Bulunuyor

LTC-20 standardının benimsenmesi, varlığın büyümesindeki önemli bir rol oynadı.

Bu standart, Ethereum’daki ERC-20 standardına benzer şekilde, Litecoin ağında tokenize edilmiş varlıkların oluşturulmasını ve ihraç edilmesine imkan sağlıyor. LTC-20 token’larının ortaya çıkışı, merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları, NFT’ler ve diğer dijital varlıklar için yeni yollar açarak ağ kullanımında önemli bir artışa yol açtı.

Litecoin’in büyümesindeki bir diğer neden olarak yaklaşan halving etkinliğini gösterebiliriz. Litecoin’in protokolünde yer alan deflasyonist bir mekanizma olan halving, yeni blokların madenciliği için ödülleri yarıya indiren bir faaliyettir.

Litecoin’in büyümesiyle ilgili dikkat çekici bir diğer şey ise sahiplerinin dağılımıdır. Küçük-ortalama perakende yatırımcılar arzın yüzde 50’sini elinde tutarak sağlıklı bir servet dağılımına işaret etmekte ve daha dengeli ve adil bir ekosistemi teşvik etmektedir. Buna ek olarak, eski adresler dört milyon LTC tutarak Litecoin’in değer önerisine olan sadakati ve uzun vadeli inancı göstermektedir.

Şu anda, Litecoin sahiplerinin yüzde 60’ı karda ve bu da son fiyat artışının topluluğa getirdiği finansal kazançları gösteriyor. Aynı zamanda, Litecoin’in hashrate’i yüzde 25 oranında artarak ağdaki güvenlik ve madenci güveninin de arttığını gözler önüne seriyor.

Toyota ve Astar, Web3 Hackathon’unda buluşuyor

0

Kurumsal şirketlerin ve küresel devlerin blockchain girişimleri devam ediyor. Özellikle küresel ekonomide varlığını sürdüren büyük şirketler, blockchain tarafındaki hamleleriyle dikkat çekmeye başladı. Son olarak otomotiv sektörünün devlerinden Toyota, blockchain teknolojisini daha yakından incelemek ve entegre olmak amacıyla Astar tarafından düzenlenen Web3 Hackathon’una dahil oluyor.

Polkadot ekosisteminden Astar (ASTR), Web3 hackathon’unda otomotiv devi Toyota ile ortak hareket edeceklerini duyurdu.

Akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz dApp platformu Astar, Web3 hackathon’unu Twitter üzerinden takipçileriyle paylaştı. Bu paylaşımda dikkat çeken, etkinliğin Toyota tarafından desteklenmesi oldu.

Astar kurucusu Sota Watanabe, Toyota’nın bu girişime dahil olmasını şu şekilde değerlendirdi;

“Etkinlik sırasında, Toyota çalışanları için ilk PoC (Kavram Kanıtı) DAO aracını geliştirmeyi hedefliyoruz. İyi bir araç üretilirse, Toyota çalışanları Astar’daki ürünlerle günlük olarak etkileşime girecek.”

Yapılan duyuruda, bu etkinliğin Toyota’nın ilk Web3 etkinliği olduğuna da yer verildi. Küresel otomotiv devi, bu etkinlik ile birlikte blockchain teknolojisine daha çok dahil olmayı amaçlıyor.

Kripto projesi, otomotiv devi tarafından seçilecek olan kazanan projelere 100 bin dolarlık bir fon oluşturacağının taahhüdünü verdi.

Bu eklentinin çalışmasını sağlamak için lütfen Coingecko Ücretsiz Api Anahtarını girin